باب
موالاة
المؤمنين
ومقاطعة
غيرهم والبراءة
منهم
93- MÜMİNLERİ VELİ
(DOST) EDİNMEK VE BAŞKALARI İLE İLİŞKİYİ KESMEK VE ONLARDAN UZAK KALMAK BABI
366 - (215) حدثني
أحمد بن حنبل.
حدثنا محمد بن
جعفر. حدثنا
شعبة عن
إسماعيل بن
أبي خالد، عن
قيس، عن عمرو
ابن العاص؛
قال:
سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، جهارا
غير سر، يقول
"ألا إن آل أبي
(يعني فلانا)
ليسوا لي
بأولياء. إنما
ولي الله
وصالح
المؤمنين".
[:-518-:] Bana Ahmet b. Hanbel rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed
b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, İsmail b. Ebî Hâlid'den, o da
Kays'dan, o da Amr b. As'dan naklen rivayet eyledi. Amr b. As dedi ki:
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'i gizli değil, açıkça şöyle buyururken dinledim: "Dikkat
edin Ebu -yani filan- oğulları benim velilerim (dostlarım) değildir. Benim
velim ancak Allah ve müminlerin salihleridir. "
Diğer tahric: Buhari,
5890; Tuhfetu'l-Eşraf, 10744
NEVEVİ ŞERHİ: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i. .. buyururken dinledim." Hadisteki
"filan" şeklindeki kinayeli ifade (3/87) ravilerden birisi tarafından
kullanılmışlır. Kişinin ismini verip, bundan dolayı bir kötülük ve bir fitne
ortaya çıkmasından korkmasından ya kendisi ile ilgili ya da başkası hakkında
böyle bir korku taşıdığından ötürü o kişiyi bu şekilde bir kinayeli lafızla
ifade etmiş olmaktadır.
Maksat ise Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Muhakkak benim velim Allah ve
müminlerin salihleridir" buyruğudur. Bu da şu demektir: Benim velim
(dostum) nesebi benden uzak olsa dahi salih olan kimsedir. Ama salih olmayan
bir kişinin nesebi bana yakın olsa dahi benim velim (dostum) değildir.
Kadı İyaz (r.a.) dedi
ki: Denildiğine göre burada kendisinden kinayeli olarak söz edilen kişi Hakem
b. Ebi'l-As'tır. Allah en iyi bilendir.
"Açıkça"
ifadesi ise bunu gizlemeyip, aksine açıkça ifade edip, yaydığı anlamındadır.
Hadisten (Allah'ın
emirlerine) muhalefet edenlerden uzak kalmak, salihlerle dost olmak ve bundan
dolayı bir fitne ile karşılaşmaktan korkmaması halinde de bunu açıkça ilan
etmek gerektiği anlaşılmaktadır. Allah en iyi bilendir.
DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Bu hadisi Buhâri . «Kitabu'l-Edep» te tahriç etmiştir.
Onun rivayetinde sarahaten «Âl-î ebî filân» denilmişse de Müslim'in rivayetinde
yalnız «Âl'ebi »zikredilmiş sonunu «Yani filân» diyerek tamamlamıştır.
Resulullâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bununla kimi kasdettiğini ya kendi
nefsi hakkında yahut eshabma ait bir fitne ve fesat mülâhaza ettiği için tasrih
buyurmamıştır. Kurtubî Müslim'in asıl nüshalarında »filân» kelimesinin yeri
açık bırakıldığını sonradan bazı kimselerin tashih yolu ile oraya «fulân»
kelimesini yazdığını söyler. Bu kelime bir isimden kinayedis. Kaadî îyâz
bununla Hakem b. Ebi'l Âs'ın kasdedildiğini söylemiştir. Hadis-i Şeriften murad
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in velisi yalnız Allah ve salih mu'minler
olduğunu bildirmektedir. Yani: «Salih mu'minler akrabam olmasada benim için
velîdirler. Salih mu'min olmayanlar akrabam dahi olsalar benim için velî
olamazlar.» demek istemişlerdir.
Kurtubî'ye
göre; bu hadisin faidesi yakın akraba dahi olsa mu'minle kâfirin arasındaki
vilâyetin kesildiğini anlatmaktır.
Tîybî'de
şunları söylemiştir: «Hadisin mânası: Ben hiç bir kimseye akrabalık sebebi ile
muvâlât ve dostlukta bulunmam. Ben ancak Allah'ı severim. Çünkü O'nun kulları
üzerine vacip olan bir hakkı vardır. Salih mu'minleri de Allah rızası için
severim. Sevdiklerime iman ve Salâhlarından dolayı muvâlât eylerim. Bu hususta
akrabam olup olmamaları mevzubahis değildir. Şu kadar var ki; akrabamın
akrabalık haklarına da riayet eylerim. Bu tefsir büyük ulema tarafından
söylenmiş büyük sözlerdir.»
Mu'minlerin
salihlerinden kimlerin kastedildiği ihtilaflıdır. Bu hususta birkaç kavil
vardır. Şöyle ki :
1-
Taberî'nin Katade'den rivayetine göre bunlardan murad Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'dir.
2-
İbni Ebî Hatîm'in Süddi'den rivayetine göre murad sahabe-i kiramdır.
3-
Yine İbni Ebi Hatim'in Dahhâk'tan rivayetine göre mu'minlerin salihleridir.
4-
Yine İbni Ebu Hatim'in Hasan-ı Basrî 'den rivayetine göre Ebi Bekr, Ömer, ve
Osman (Radiyallahu Anhüm) hazarâtıdır.
5-
Taberî 'nin İbni Mes'ud'dan merfu' olarak tahriç ettiği bir rivayete göre Ebu
Bekr ile Ömer (Radiyallahu anhumâ) 'dır. Fakat bu hadisin senedinde zaaf
vardır.
6-
İbni Ebi Hatim'in sahih bir senedle Sa'id b. Cübeyr'den tahriç ettiği bir
rivayete göre yalnız Ömer (Radiyallahu anh) dır
7-
Kurtubî'nin Müseyyeb b. Şerik'den rivayetine göre hasseten Ebu Bekr (R.A.j'dır.
8-
İbni Ebi Hatim'in Mücahit'ten rivayetine göre yalnız Ali (R.A.)'dır.